Mehterin kuruluşu
Yeniçeri ocağının bir parçası Olan
Mehterin, hangi tarihte kurulduğu kesin olarak tespit edilememekle birlikte
bunun, 14. yüzyılda I. Murat (Hüdavendigar) döneminde Çandarlı Kara Halil
Paşa'nın tavsiyesiyle bir ocak halinde kurulduğu söylenebilir.[kaynak
belirtilmeli] Bazı kaynaklarda bu kuruluşun 1365 yılında olduğu söyleniyorsa da
büyük bir ihtimalle bunun 1362 yılında olduğudur. Özelikle Orhan Gazi’nin
Alevî-Bektaşilikle ilgilendiği bilinmektedir. Orhan Gazi yeniçeri teşkilâtı
kurulacağı zaman Hacı Bektaş dergahına gelir. Yeni kuracağı yeniçeri ocağı icin
dua ister. Hacı Bektaş, Pir'i de Bunların adı yeni asker Yeniçeri olsun diyerek
Cenabı Hak yüreklerini ak, pazularını kuvvetli, kılıçlarını keskin, oklarını
tehlikeli, kendilerini daima galip buyursun diye dua eder. O yüzden yeniçeri
ocaklarına Ocak-ı Bektaş-î-yân , kendilerine Taifei Bektaş-î-yân, Güruh Bektaşiye,
Zümre-i Bektaşiye gibi isimler vermişlerdir. Osmanlı Devleti, devşirme denilen
Hıristiyan çocuklarından oluşturduğu orduyu Hacı Bektaş-ı Veli'nin düşüncelerinden
yararlanarak eğitti ve şekillendirdi. Yeniçeri Ordusu denilen bu ordunun ve
bağlısı Mehteranın başında bulunan ağa da Bektaşî idi. Bu ordu, 1826 yılına
kadar Osmanlı Devleti'nin birinci gücü olmuştur. 1826 yılına kadar Osmanlı
Ordusu savaşa gitmeden önce, Yeniçeri ocağından bir müfreze Hacıbektaş'a
geliyor, Dergah Avlusu'nda saf tutarak, Hacı Bektaş-ı Veli Evlâdı’ndan postnişi
olan zatın da katılması ile:
"Mü’miniz
Kalû-Beli’den beri... Hakkın Birliğine eyledik ikrar... Bu yolda vermişiz seri...
Nebimiz vardır Ahmed-i Muhtar... La Yezal mestaneleriz... Nur-ı ilahide
pervaneleriz... Sayılmayız parmak ile tükenmeyiz kırmak ile... On iki imam
Pir-i tarikat cümlesine dedik beli... Üçler, beşler, yediler... Nur-ı Nebi
Kerem-i Ali, Pirimiz üstadımız Hünkar Hacı Bektaş-ı Veli... Demine devranına
Hü diyelim Hü!"
|
|
diye gülbang çekiyorlar (dua ediyorlar)
ve Pir'den himmet istiyorlardı. O tarihlerde yaşayan kişilerden aktarılan
bilgilere göre Yeniçeriler'in gür sesi Hacı Bektaş-ı Veli’ın her tarafından
duyuluyordu. Bir yeniçeri gülbengi (duası) daha:
"Allah Allah
İllallah, baş üryan, göğüs kalkan, dide al kan, sine püryan;
Bu meydanda nice başlar kesilir hiç
olmaz soran;
Kahrımız, kılıcımız düşmana ziyan, kulluğumuz, padişaha ayan; Sayılmayız parmakla, tükenmeyiz kırmakla; Üçler, Beşler, Yediler, Kırklar Nur-û Nebi, Kerem-î Âli, Hacı Bektaş-ı Veli;
Dem-ü, devranına hü diyelim, Hüüüüüüü.
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder