Korkut Ata olarakta bilinen Dede korkut 570-632 yılları arasında yaşadığı rivayet edilmiş, Orta Asya’da Kopuz, Anadolu’da saz diye bilenen çalgının mucidi Türk, Altay ve Oğuz efsanelerinde, masallarda ve halk hikayelerinde adı geçen bilinen ilk Türk Ozanı'dır.
Dede Korkut Hikayeleri'nin anlatıcısı olduğu kabul edilir. Bazı kaynaklarda Dede Korkut’un Kara Hoca’nın oğlu olduğu 100 veya 295 yıl yaşadığı kaydedilmektedir.
Dede Korkut, tüm Türk kavimlerinin atasıdır ve dahisidir. Türk destanlarında ve halk hikayelerinde, Dede Korkut adına ve onun mucizevi sözlerine rastlamak her zaman mümkündür. Türk hükümdarlarının akıl hocası ve veziri olduğu bilinen Dede Korkut, bütün Türklüğün yegane temsilcilerinden ve bugün de yaşatılmaya çalışılan atalarındandır.
Korkut kelimesi kor ve gor kökünden türemiştir. Korkut kelimesi "Çok büyük, ulu, heybetli, korku veren" anlamlarına gelmektedir. Ayrıca korkutucu düş anlamında da kullanılır.
Dede korkut'un kişiliği
1. Kutsal Kişiliği
2. Bilge Kişiliği
3. Devlet adamı Kişiliği
Dede Korkut Hikayeleri
Eserin yazıya geçirilme zamanı 15. Yüzyıl sonlarıyla 16. Yüzyıl başları kabul edilir. Eser de 12 hikaye yer alır. unları derleyen, anlatan, yazıya geçiren kimse bilinmez. Her hikayenin sonunda bir dilek ve mutluluk ortaklığını belirterek olayı sonuçlandıran Ozan Dede Korkut ortaya çıkar. Dede Korkut’dan günümüze 12 hikaye ulaşmıştır.
Dede Korkut Hikayelerinde Neler Anlatılır?
Destan özellikli pek çok halk kahramanının mücadeleleri anlatılan Dede Korkut hikayelerinde; güzel ve hikmetli sözler, Türklerin tarihine ait rivayetler, han ve beyler hakkında methiyeler, Türk töresine ait pek çok konular işlenerek, iyilere övgü kötülere eleştiri vardır.
Dede Korkut hikayelerinde özellikle göçebe Oğuz Türkleri'nin tabiat şartlarına karşı dirençleri, düşmanlarına karşı sürekli üstünlüğü ve birlik şuurundan doğan kuvvetlilikleri dikkati çeker.
Kitabı-ı dede korkut ala lisan-ı taife-i oğuzhan nedir?
Dede Korkut hikayelerinden oluşan anonim derlemenin adı: Kitabı-ı Dede Korkut ala Lisan-ı Taife-i Oğuzhan (Oğuz Halklarının Diliyle Dede Korkut Kitabı) adıyla Dresden kitaplığında bulunan tek yazmadır.
Dede korkut hikayelerinde çıkarılması gereken dersler nelerdir?
1. Fertler arasında saygı,
2. Fertler arasında sevgi,
3. Karşılıklı hoşgörü,
4. Mertlik.
Dede korkut hikayelerinde yer vermediği duygular?
1. Zayıflık
2. Çaresizlik
3. Ümitsizlik
Dede korkut'un hikayelerindeki kerametleri nelerdir?
1- Gelecekten Haber Verme: " Korkut Ata söyledi: Ahir zamanda hanlık tekrar Kayı'ya geçecek. Kimse ellerinden alamayacak, ahir zaman olup kıyamet kopuncaya kadar. " (Mukaddime)
Destanda geçen örnekte de belirtildiği gibi Dede Korkut gelcekten haberler verirdi. Bu haberleri geçmişte yaşadığı denyimlere dayanarak söylerdi.
2- Halkın Onun Sözünü Tutması: " Korkut Ata Oğuz kaminin müşgülün hallederdi. Her ne iş olsa Korkut Ata'ya danışmadan yamazlardı. Her ne ki buyursa kabül ederlerdi. Sözünü tutup tamam ederlerdi. " (Mukaddime) Hanlardan çobana kadar herkes onun sözüne güvenirdi, ona danışırlardı.
3- Duasının Allah Katında Kabul Olması: ". Ne derse olurdu. Gaipten haber söylerdi. Hak Taala onun gönlüne ilham ederdi. " (Mukaddime) ,
". Dede Korkut dedi: (Kılıç) Çalarsan elin kurusun dedi. Hak Taala'nın emri ile Deli Karçar'ın eli yukarıda asılı kaldı. Zira Dede Korkut keramet sahibi idi, dileği kabul olundu. " (Kam Püre'nin Oğlu Bamsı Beyrek Destanı)
Birinci örnekte geçen "Ne derse olurdu." Cümlesi hem halkın onun sözünü dinlediği hem de duasının kabul edildiği anlamındadır. İkinci örnekte de duasının kabul olduğu belirtilmiştir.
Dede korkut'un bilinen hikayeleri
1. Dirse Han Oğlu Boğaç Han
2. Salur Kazanın Evinin Yağmalanması
3. Kam Büre Beg Oğlu Bamsi Beyrek
4. Kazan Beg Oğlu Uraz Beg'in Tutsak Olması
5. Duha Koca Oğlu Deli Dumrul
6. Kanlı Koca Oğlu Kan Turali
7. Kadılık Koca Oğlu Yegenek
8. Basatın Tepegöz'ü Öldürmesi
9. Begel Oğlu Emren
10. Usun Koca Oğlu Seğrek
11. Salur Kazanın Tutsak Olması
12. Dış Oğuz'un iç Oguz'a İsyanı
Dede Korkut'un ölümü
Çeşitli Türk boylarının kanaatine göre o, rüyasında mezarının hazırlandığını görmüş ve gittiği her yerde öleceği ona rüyasında bildirilmiştir. Seyhun Irmağı'nın Aral Gölü'ne döküldüğü yerin yakınlarında, ırmağın üzerine hırkasını sererek orada ruhunu Allah'a teslim etmiştir.
Dede Korkut adına bir çok yerde mezar yerleri gösterilmektedir. Ne zaman öldüğü kesin olarak bilinmemekle birlikte 646’ya yakın bir tarih işaret edilmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder